5 Nisan 2014 Cumartesi

YEREL YÖNETİMLERDE SEÇMEN EĞİLİMLERİNE ETKİ EDEN FAKTÖRLER


AHMET YESEVİ ÜNİVERSİTESİ

YEREL YÖNETİMLERDE SEÇMEN EĞİLİMLERİNE ETKİ EDEN FAKTÖRLER


DÖNEM PROJESİ

Hazırlayan
NEVZAT ÖYLEK
Ahmet Yesevi Üniversitesi Yüksek Lisans Öğrencisi
E-posta:nevzatoylek@hotmail.com


Danışman
Doç. Dr. Mete Yıldız




Aralık-2012

ÖZET     …………………………………………………………………………............. 3

GİRİŞ ……………………………………………………………………………….…. . 4

1.        ADAYIN KİŞİSEL ÖZELLİKLERİ……………………………….....................….. ...7
1.1.      Adayın Özgeçmişi …………………………………………………….......……… 8
1.2.      Adayın Yaşı …………………………………………………………........……….. 8
1.3.      Adayın Öğrenim Durumu …………………………………………......…………..9
1.4.      Adayın Cinsiyeti ……………………………………………………......………...10
1.5.      Adayın Maddi Durumu  ………………………………………………......……....11
1.6.      Adayın Etnik Mensubiyeti ve Hemşehricilik …………………………...……....12
1.7.      Adayın Siyasi Geçmişi ………………………………………………….........…..13
1.8.      Adayın halkla ilişkileri ve iletişim becerileri …………………………….…....13


2.        SEÇİM BÖLGESİNİN PROBLEMLERİ VE ADAYIN PROJELERİ ……….……14
3.        ADAYIN MENSUP OLDUĞU SİYASİ PARTİ ……………………………….......15
4.        SEÇİM BÖLGESİNDEKİ FEODAL İLİŞKİLER ……………………………….... 16
5.        SEÇMENİN ÖĞRENİM DURUMU …………………………………………….….16
6.        SEÇMENİN EKONOMİK DURUMU ……………………………………………...17
7.        YEREL MUHALEFETİN TUTUMU ………………………………………….….....17
8.        KAMUOYU ARAŞTIRMALARI …..……………………………………………....18
9.        BASKI GURUPLARI …………………………………………………………...….19
10.     Rant Gurupları …………………………………………............................................19
10.1.   Kanaat Önderleri ……………………………………………………………........20
10.2.   Aile baskısı ve toplumsal Baskı (Mahalle Baskısı) …………………………....20
11.     SEÇMENE ERİŞİM ………………………………………………………..………21
11.1.   Kitle İletişim Araçları ………………………………………………….......…….21
11.2.   Bilişi Teknolojilerinin Etkin Kullanımı ………………………………………..23
11.2.1.        Sosyal Paylaşım Siteleri ……………………………………............………..24
11.2.2.        E-Mail ……………………………………………………………............……25
11.2.3.        Haber Siteleri ………………………………………………………...........…25
11.2.4.        Video paylaşım siteleri ……………………………...........…………………..25
11.2.5.  SMS  …………………………………………………...........………......………. 26

11.2.6.        Web Sitesi  ……………………………………………………….…............…26

11.3.   Seçim kampanyaları ve propaganda …………………………………….…....…..27

SONUÇ………………………………………………………………………..….......…..27

EKLER …………………………………………………………………………................28

KAYNAKÇA ……………………………………………………………………….30









ÖZET

Seçmenler, yerel ve genel seçimlerde oy kullanırken farklı faktörlerden etkilenmektedir. Buna bağlı olarak da tercihlerini belirlemekte ve oy verme davranışında bulunmaktadır. Bu çalışmada, seçmenlerin yerel seçimlerdeki tercihlerinde etkili faktörler olarak adayın özellikleri, seçim bölgesinin özellikleri ve seçmenin özellikleri gibi etkenlerin seçmen kararı üzerindeki etkileri değerlendirilmiştir.
Çalışmada, genel seçimlerden farklı bir özellik taşıyan yerel seçimlerde seçmenlerin hangi etkenlerin ne derece etkili olduğu açıklanmaya çalışılmıştır.

Anahtar Kelimeler: Yerel Seçim, adayın özellikleri, seçmenin özellikleri, yerel sorunlar, seçmen tercihi seçmen eğilimleri










GİRİŞ
Demokrasi, Halkın egemenliği temeline dayanan yönetim biçimi (http://www.tdk.gov.tr/, Erişim: 15 Kasım 2012) olarak tanımlanır. Demokrasi tanımında halkın egemenliği konusu, vurgu yapılan temel olgulardandır. Bundan hareketle demokrasilerde halk egemenliği, vatandaşın seçimlerde hür iradesiyle kullandığı oyla kendisini yönetecek kişileri seçmesi ile gerçekleşir. Seçimle işbaşına gelen yöneticiler, egemenliklerinin kaynağı olarak halkı gördüklerinden varlıklarını demokrasinin varlığı ile açıklamaktadırlar.  Bu nedenle seçimler, demokrasinin en önemli unsuru olarak değerlendirilmektedir. Bireyler seçimlerde oy kullanırken vatandaşlık görevlerini yerine getirmenin ya da insan olarak en temel haklarından birini kullanmanın ötesinde, bir siyasi davranış sergilemektedirler (Arslan, 2007: 3). Demokraside halk, hem merkezi yönetimi hem de yereli yönetecek temsilcilerini yani yerel yönetimi seçer. Yerel seçimler, katılım, seçmen tercihleri ve sonuçları bağlamında genel seçimlerden çeşitli noktalarda ayrılır.  Yerel seçimler, yerel yöneticilerin seçilmesinin yanında seçmenin merkezi iktidarın icraatlarına yönelik bir mesajı olarak da değerlendirilir. Demokrasinin temeli yerel yönetimlere dayanmaktadır. Günümüzde yerel yönetimler demokrasinin temel kurumları olarak görülmektedirler. Yerel yönetimler halkın yönetime katılmasını sağlayan ve halka kendi kendilerini yönetme imkânı kazandıran en önemli kurumladır. Yerel yönetimler, halkın yönetime katılımı bağlamında demokrasi okulu olarak değerlendirilmektedir (Üskül, 1993: 337).
Seçim, alternatiflerden birine yönelme ve onu seçme eğilimini ifade eder. Vatandaşın seçimlerde oy kullanması, siyasi bir davranış olarak değerlendirilir (Arslan, 2007: 3).  Bu davranışlar üzerinde etkili olan faktörlerin neler olduğuna ilişkin araştırmalar sonucu sosyal ve ekonomik değişkenlerin siyasal davranışlar üzerinde etkisini ortaya koymuştur. (Kaya, 2005: 95). Seçmenin siyasal tercihlerinin çeşitli etkiler sonucu oluştuğu veya değiştiği ileri sürmektedir. Seçmen eğilimleri ile ilgili teorik çalışmalar sosyolojik yaklaşım, Sosyal Psikolojik yaklaşım ve ekonomik yaklaşım başlıkları altında değerlendirilmektedir. (Akgün, 2007: 27; Harrop ve Miller, 1987: 130; Kalender, 2005: 39).
Sosyolojik Yaklaşım: Sosyolojik yaklaşım, seçmen davranışının toplumdaki sosyal bölünmüşlük tarafından belirlendiğini iddia eder. Bu yaklaşıma göre seçimlerde kullanılan oy da aslında bireylerin ait olduğu sosyal kimliklerin siyasal tercihlere yansımasından ibarettir (Akgün, 2007: 27).
Sosyal Psikolojik Yaklaşım: SosyolPsikolojik yaklaşım gruplara değil bireye odaklanır. Seçmenlerin küçük yaşlarda ailelerinin ve çevrelerinin etkisiyle siyasal sosyalleşme sürecinde kazandıkları siyasal tutumlar onların parti tercihi üzerinde son derece etkili olduğu (Akgün, 2007: 29) ve kişilerin herhangi bir partiye karşı psikolojik bağlılık duyduğunu (Kalender, 2005: 46) iddia eder.
Ekonomik Yaklaşım: Ekonomik yaklaşımın temel varsayımı ise; kişinin kendi çıkarlarını iyi bilmesi, çıkarlara en iyi şekilde hizmet edecek bir aday veya partiyi değerlendirmesi ve bunun sonucunda en uygun aday veya partiye oy kullandığı (Kalender, 2005: 50) yönündeki düşüncedir.
Akgün, yerel seçimler özelinde seçmen davranışını etkileyen faktörleri üç temelde kategorize etmektedir;
a)      Türk seçmeninin partilerle olan bağları hala güçlüdür. Seçmenler hem genel hem de yerel seçimlerde kendisine yakın gördüğü partiye oy vermektedir.
b)      Türk seçmeni ekonomik kaynaklı çıkarına da düşkündür. Belediyelerin harcama politikaları belediye başkanlarının siyasal geleceğini de önemli ölçüde etkilemektedir.
c)      Son yıllarda etnik ve kültürel farklılıkların politize edilmesi bazı partileri belli illerde öne çıkarmıştır (2007: 110).
Bu çalışmada yerel yönetimlerde, seçmen eğilimlerine etki eden faktörler, adayın özellikleri, seçim bölgesinin özellikleri ve seçmen özellikleri açısından incelenecektir.
İleri demokrasilerde yerel yönetimler, bu yönetimlerde görev alan yöneticiler ve seçmen tercihleri yönetimi şekillendirmektedir. Halkın yönetime katılımı konusunda yerel yönetimler merkezi yönetimlerden daha etkin oldukları halde yerel seçimlerde seçmen tercihlerine ilişkin araştırmaların oldukça sınırlı olduğu görülmektedir. Yerel seçimlerde seçmen davranışlarına ilişkin araştırmalar, seçmenlerin genel ve yerel seçimlerde farklı tercihlerde bulunduğunu ortaya koymakta ancak bunun nedenlerine ilişkin yeterince araştırma yapılmadığı düşünülmektedir. Bu çalışmada seçmen davranışlarını şekillendiren etkenler incelenerek yerel seçimlerdeki seçmen davranışlarına kaynaklık teşkil eden etkenler ortaya konulacaktır.
Çalışmada, yerel yönetimlerde adayın özellikleri, seçmenin ve seçim bölgesinin özelliklerinin seçmen tercihlerine etkileri; seçmeni etkilemeye yönelik yöntemler ve seçim bölgesinin özelliklerinden kaynaklanan etkilerin seçmen davranışını ne yönde değiştirdiği ortaya konmaya çalışılacaktır.
Çalışmada, yerel yönetim birimi yöneticiliğine aday olan adayın kişisel özellikleri, seçim bölgesinin problemleri, adayların seçim bölgelerine yönelik projeleri, adayın mensup olduğu siyasi parti, kitle iletişim araçları, seçim bölgesindeki feodal ilişkiler, seçmenin öğrenim durumu, seçmenin ekonomik durumu, yerel muhalefetin tutumu, kamuoyu araştırmaları, baskı gurupları, seçmene erişim ve bölgesel milliyetçilik (hemşehricilik)olgularının seçmen tercihlerine etkileri incelenecektir.
Çalışmada, konuyla ilgili araştırmalardan faydalanılacaktır. Seçmenlerin tercihlerine etki eden seçim bölgesinin, seçmenin ve adayın özelliklerinin gibi faktörlerin tespitine dönük literatür taraması yapılacak, bu kavramlara ilişkin teoriler betimleyici ve analitik bir yöntemle ele alınacaktır. Seçmen davranışlarına ilişkin bir elektronik anket hazırlanarak e-posta adresi belirlenen 18 yaşını doldurmuş 212 kişiye uygulanacak ve seçmen davranışlarına ilişkin görüşler anket sonuçları ile karşılaştırılacak.















12.  ADAYIN KİŞİSEL ÖZELLİKLERİ
Yerel seçimlerde adayın kişisel özellikleri, eğitimi, iletişim becerisi, geleceğe dair projeleri, ideolojisi ve hemşeri olma durumu gibi özelliklerinin toplamı olan “adayın imajı” seçmenin oy verme davranışını etkilemektedir.
Günümüzde yerel seçimlerde adayın özelliklerinin seçmenin tercihinde önemli bir konuma gelmesinin (Uztuğ, 2004: 66) nedeni, partilere ideolojik bağlarla bağlı güçlü seçmen profilinin zayıflaması ve buna bağlı olarak kararsız seçmen sayısındaki artıştır (Tosun, 2003: 29). Seçmenlerin bir yerel seçimde oy verebileceği adayların hangi partiden adayı olduğu veya herhangi bir partiye ideolojik yakınlığı belirleyici olmaktan çıkmış adayların yakından tanınarak yönetim becerileri ve diğer kişisel özellikleri belirleyici olmaya başlamıştır. (Özsoy, 2009: 51).
Aday özelliklerinin daha fazla ön plana çıkmasına nedeniyle siyasal kampanyalar eskisine göre daha fazla aday odaklı olmaya başlamıştır. Bu durum adayın seçmen karşısında, onları etkileyen bazı yöntemleri dikkate alarak seçim çalışmalarına katılmasına neden olmuştur. Seçim kampanyalarında çoğu adayın profesyonel bir ekiple kampanyasını yürüttüğü günümüzde adayın kişisel özelliklerini ön plana çıkaran kampanyaların yapıldığı görülmektedir (Dündar, 2011: 43).
Yerel yönetim seçimleri, adayı daha fazla ön plana çıkarması açısından milletvekili seçimlerinden farklıdır. Milletvekili seçimlerinde siyasi partiler ön plandadır. Siyasi partilerin söylemleri, programları ve liderleri ülke genelinde belirleyici olmaktadır. Yerel yönetimlerde ise adayın sahip olduğu kimi özellikler (eğitim, beşeri münasebetleri, geleceğe dair projeler, ideoloji, hemşericilik) seçmenin tercihinde etkili olabilmektedir.
Siyasi partilerin genel ve yerel siyasal hayata egemen olduğu devletlerde adaylar öncelikle aday olacağı partinin ideolojisine yakınlığı ve partinin tüzüğünü, programını benimseyip benimsemediği yönüyle değerlendirilirler. Aday, bu kriterleri uygunsa adayda bulunması gereken özellikler, yerine göre genç/orta yaş, eğitimli, dindar, zengin, kadın/erkek, iyi konuşan, bilgili, düzgün fizikli, kariyerli, tecrübeli, güzel/yakışıklı, tanınmış, o iş için avantaj sağlayacak meslek sahibi olmak gibi özellikler dikkate alınır. (Canöz, 2010:96).
Vatandaş, yerel seçimlerde yüz yüze iletişimle veya o bölgede yürütülen seçim çalışmaları ile olumlu bir izlenim edindiği, hizmet üretebileceğine inandığı adaylardan yana tercihini kullanmaktadır. Bu noktada, adayın partisi, siyasi ve ideolojik görüşü ikinci plandadır. Adayın seçim bölgesine uygunluğu ve yerel koşullar ön plana çıkmaktadır (Çaha 2002: 139). Seçmenler seçimlerde gözü kapalı oy vermek yerine destekleyecekleri adayları yakından tanımak istemektedir (Özsoy, 2009: 51).
Yerel seçimde adayın partisinin veya kadrosunun tamamen etkisiz olduğu söylenemez. Ancak adayın özellikleri ve yerel koşullar seçmenler tarafından daha ön plana çıkmaktadır. Bununla birlikte, siyasi görüş ve parti olguları da önemli faktörlerdir. Mahalli seçimlerde adayının en önemli faktör olması bir partinin mahalli düzeyde alacağı oyların doğrudan doğruya belediyenin gerçekleştirdiği icraatlara bağlı olduğunu göstermektedir. Aday, bir siyasi partinin oy oranını etkileyebildiği gibi siyasi parti de adayın oy oranını etkileyebilmektedir.
Adayın imajı, seçmenin zihninde fiziksel görünüşü ve yaşam tarzı konularında bıraktığı izlenimlerle oluşmaktadır (Güllüpunar, 2010: 59). Adayın sahip olduğu güvenilirlik, girişkenlik, mücadeleci olma, cesaret, duygusal olması, ahlak anlayışı, yaptırım gücü, iş bitirme becerisi, bilgisi de imajın bir parçasını oluşturmaktadır.

12.1.                   Adayın Özgeçmişi
Belediye başkanının özgeçmişi,  seçim bölgesinin ve seçmenin özellikleri ile rakiplerinin durumuna bağlı olarak seçmen tercihlerinde farklı etkilere neden olabilmektedir. Adayın doğduğu yer, okuduğu okullar, mesleği, başarıları, görev aldığı sivil toplum kuruluşları ve siyasi görevleri yerel yöneticilikte yeterliliği konusunda referans kabul edilmektedir.  Aday, seçmenden oy isterken gereli güveni sağlamasında adayın donanımlı olması ve başarılı bir geçmişe sahip olması etkili olabilmektedir (Demirtaş, 2012:247)

GRAFİK-1:Yerel Seçimlerde Adayın Özgeçmişinin Seçmen Eğilimine Etkisi
Ankette “Yerel seçimlerde adayın özgeçmişi tercihinizi nasıl etkiler?” sorusuna % 5 “Etkilemez” % 27 “Kısmen Etkiler” ve  % 65 “Etkiler” cevabı verilmiştir.

12.2.                   Adayın Yaşı
Türkiye’de genç nüfusun çokluğu, seçmen kitlesi içinde de gençlerin ağırlığını arttırmaktadır. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre 15-25 yaş gurubuna mensup nüfus 18.848.407 olup bunun genel nüfusa oranı yüzde 25’dir (http://tuikapp.tuik.gov.tr/adnksdagitapp/adnks.zul, Erişim:21/11/2012). Bugün mevcut seçmen kitlesi içinde yaşları en genç grubu teşkil eden seçmenlerin oranının yüksekliği, seçmen eğilimlerinde yaşın önemini daha da arttırmaktadır.
Yerel seçimlerde adayın yaşının seçmen eğilimlerine etkisi, adayla aynı yaş gurubunda olan seçmenlerin bunu ne kadar dikkate aldığı ile ilgilidir. Genç adayların avantaj ve dezavantajları olduğu gibi daha yaşlı adaylar için de aynı durum söz konusudur. Genellikle genç adaylara yönelik eleştiri, daha yaşlı kesimden gelmekte ve eleştirinin merkezinde de yönetimde deneyimin önemine yapılan vurgular bulunmaktadır.

GRAFİK-2:Dayın Yaşının Seçmen Eğilime Etkisi
Ankette “Yerel seçimlerde adayın yaşı tercihinizi etkiler mi?” sorusuna % 8 “Etkilemez”,  % 33 “Kısmen Etkiler” ve  % 54 “Etkiler” cevabı verilmiştir.


12.3.                   Adayın Öğrenim Durumu
Yerel seçimlerde adayın eğitim durumu seçmenin tercihini etkiler ve adayın imajının önemli bir parçasını oluşturur. Öğrenim durumu ile beraber değerlendirilmesi gereken bir başka husus da adayın mesleğidir. Adayın öğrenim durumu, mesleği ve geçmiş deneyimleri onun yeterlilik açısından değerlendirilmesinde önemli bir unsur olarak kabul edilir. Yerel yönetim seçimlerinde aday daha önce bu görevi yapmış ve tekrar aday oluyorsa, seçmenler tarafından yaptığı işlerle değerlendirilir. Ancak aday ilk kez aday oluyorsa seçmen daha çok öğrenim durumu ve mesleği ile geçmiş deneyimlerin dikkate alınmaktadır. (Güllüpunar, 2010: 101).
Yerel yönetim seçimlerinde, özellikle de belediye başkanlık seçimlerinde adayların öğrenim durumlarına paralel olarak meslekleri de seçmenlerin karar verme sürecinde etkili olabilmektedir. Adayın mühendis olması, hukukçu olması, eğitimci olması, tıp doktoru ve eczacı olması seçmenlerin kararlarında etkili olmaktadır. Isparta’da yapılan bir araştırmada belediye başkanının hangi meslekten olması gerektiği ile ilgili soruya araştırmaya katılanların % 49.3’ü mimar/mühendis, % 10.7 iş adamı, % 8.6’sı hukukçu, % 7.9’u bürokrat, % 6,3’ü esnaf ve % 5.3’ü öğretim üyesi cevabını vermiştir (Kaya, 2004: 156). Adayın öğrenim durumunun bariz etkili olduğu görülen bu araştırmadan da anlaşılacağı üzere belediye başkanlığında mimarlık/mühendislik gibi teknik mesleklere sahip adayların daha başarılı olacağına ilişkin seçmen eğilimi dikkat çekmektedir.

GRAFİK-3:Adayın Öğrenim Durumunun Seçmen Eğilime Etkisi
Ankette “Yerel seçimlerde adayın öğenim durumu tercihinizi etkiler mi?” sorusuna % 7 “Etkilemez”,  % 33 “Kısmen Etkiler” ve  % 56 “Etkiler” cevabı verilmiştir.

12.4.                   Adayın Cinsiyeti
Türkiye’de 1934 yılında kadınlara seçme ve seçilme hakkı verildi. Ancak bu gün bile kadınların aktif siyasetteki etkinliğinin erkeklere göre az olduğu açıktır. Seçilen kadın siyasetçi sayısının azlığından yakınan kadınların siyasette var olma isteğine karşın sahip oldukları dezavantajlar hala istenilen düzeyde kadın yöneticinin işbaşına gelmemesinin nedeni olarak görülmektedir. Ülkenin kadın nüfusu dikkate alındığında kadın seçmen sayısının erkeklerden fazla olduğu görülmektedir (http://tuikapp.tuik.gov.tr/ adnksdagitapp/adnks.zul, Erişim:21.11.2012). Kadınların sayısal çokluklarına rağmen yeterince etkin olamamaları nedenlerinden bir tanesi de kadınların erkeklere göre daha kararsız olmalarıdır. Bu kararsızlık hem aday olma hem de oy kullanma konusunda geçerlidir. A&G, Araştırma şirketi 2 bin 405 seçmenin katıldığı bir araştırmada kadınların yüzde 67.7'sinin oy verme konusunda kararsız olduğu  (http://www.agarastirma.com.tr/arsivimiz.php, Erişim 26.11./2012). Bazı araştırmalarda günümüzde kadınların siyasetteki varlığı düne göre daha bir role bürünmüştür (Uğurlu, 1998). Kadın seçmenlerin siyasette var olma isteğine karşın genel ve yerel seçimlerde hemcinsleri ile yeterli bir dayanışma içinde olmadıkları görülmektedir. Bir taraftan erkeklerle eşit haklar elde etmek için mücadele veren kadınların bu çabaları onların siyasal alanda bir ölçüde de olsa seçme ve seçilme haklarını kazanmalarını sağlamışsa da uygulamada kadınlar için istenilen olumlu sonuçlara ulaşamadığı görülmektedir (Altındal, 2009:351). Bu gün bile kadınlar önündeki toplumsal cinsiyet rollerinden kaynaklanarak siyaset alanında bulunamamaktadırlar. Kadınların aktif siyasetçi ve örgütlü seçmen olarak siyasette varlıklarını hissettirmek için gösterdikleri çaba lokal kalmakta, kadın adayların bulunduğu bölgelerde bile kadın seçmenler hemcinslerini destekleme konusunda “kadın olma” kriterini önemsememektedirler.



GRAFİK-4:Adayın Cinsiyetinin Seçmen Eğilimlerine Etkisi
Ankette “Yerel seçimlerde adayın cinsiyeti tercihinizi etkiler mi?” sorusuna % 40 “Etkilemez”,  % 32 “Kısmen Etkiler” ve  % 24 “Etkiler” cevabı verilmiştir.

12.5.                   Adayın Maddi Durumu
Seçmenin, yerel yönetim birimine aday olan kişinin siyasette olma gerekçesine ilişkin şüpheci yaklaşımı, adayların işlerini oldukça zorlaştırmaktadır. Siyasette bulunma gerekçe, hizmet ederek manevi doyum sağlamak olabileceği gibi maddi bir çıkar elde etmek de olabilir.
İnsan ihtiyaçları sınırsızdır. Maslow, İnsan ihtiyaçlarını fiziksel, güvenlik, sevgi, öz-güven ve kendini gerçekleştirme şeklinde beş farklı kategori altında toplamaktadır. Birey bu temel ihtiyaçlarından herhangi birini tatmin etmek için siyasete katılabilir(Daver, 1993:203). Yerel seçimlerde aday olunan yönetim birimlerinin maddi kaynakları, adayların buradan rant sağlayacağı yorumlarına neden olmaktadır. Bu durumda maddi durumu rakiplerine göre daha iyi olan adaylarla ilgili şüpheci yaklaşım daha az olmaktadır. Maddi durumu iyi olan bir adayın, kurumun imkânlarından yararlanmak için aday olmayacağı kanaati seçmenlerde kendisine karşı güven sağlamaktadır.
Yerel seçimlerde maddi durumu iyi olan adayların seçmen eğilimlerini, seçim çalışmaları ile etkilemeleri de mümkün görünmektedir. Seçmen, dış etkilere açıktır. Adayın seçmenin tercihini belirme veya değiştirmeye yönelik seçim kampanyalarının birçoğu maddi imkânlarla gerçekleştirilebilmektedir. Maddi durumu iyi olan aday, seçmenin güvenini doğrudan kazanabileceği gibi seçim kampanyasının etkileyen gücü ile dolaylı etkilemesi de mümkün görünmektedir.






GRAFİK-5:Adayın Maddi Durumunun Seçmen Eğilimlerine Etkisi

 Ankette “Yerel seçimlerde adayın maddi durumu tercihinizi etkiler mi?” sorusuna % 24 “Etkilemez”,  % 35 “Kısmen Etkiler” ve  % 36 “Etkiler” cevabı verilmiştir.

12.6.                   Adayın Etnik Mensubiyeti ve Hemşehricilik
Yerel seçimlerde adayın etnik kökeni seçmen tercihini etkileyen önemli faktörlerdendir. Küçük şehirlerde metropollere göre daha belirleyici olan adayın etnik kökeninin, seçmen tercihinde belirleyici bir karşılığı vardır. Genel seçimlerde ülke genelinde iktidar olması söz konusu olmayan partiler, seçim bölgesinin demografik özelliklerinden biri olan etnik temele dayalı bir yerel iktidar yaşama çabasına girerler. Bu düşünceye sahip siyasi hareketler adaylarını da benzer şekilde etnik aidiyeti dikkate alarak belirlerler. Seçmen tarafından kabul görmenin gerekli koşullarının başında demografik özellikleri ile belirleyici olan etnik unsur gelir. Bu özelliklere sahip bölgelerde yerel seçimlerde aday olan kişiler için diğer özellikler antik aidiyetinin ardından ikincin dereceden öneme sahip olur.
Adayın doğduğu şehir, adayın imajının önemli bir parçasıdır. Adayın seçimlerde aday olduğu bölgede doğmuş ve yetişmiş olması, seçmen tercihi açısından hemşericilik düşüncesiyle önem kazanabilmektedir. Söz konusu faktör, adayın ve bölge halkının birbirlerini yakından tanımaları ve adayın
Yerel seçimlerde bölge sorunlarını ve bunlara yönelik geliştirilecek yerel çözüm önerilerinin isabeti açısından önemlidir. Hemşericilik olgusu, seçmenler arasındaki farklılıkların arttığı büyük kent ve metropollerde daha fazla ön plana çıkmaktadır. Bu durumda seçim kampanyası daha çok hemşericilik temeline dayandırılarak yürütülmektedir.

GRAFİK-6:Adayın Etnik Mensubiyetinin Seçmen Eğilimlerine Etkisi
Ankette “Yerel seçimlerde adayın etnik mensubiyeti tercihinizi etkiler mi?” sorusuna % 35 “Etkilemez”,  % 36 “Kısmen Etkiler” ve  % 25 “Etkiler” cevabı verilmiştir.

12.7.                   Adayın Siyasi Geçmişi
Yerel seçimlerde adayın siyasi geçmişinin olumlu ve olumsuz etkilerinden söz etmek mümkündür. Seçim bölgesinde güçlü siyasal görüşe sahip bir parti tarafından aday gösterilen kişinin siyasi geçmişinin o partinin ideolojisine paralellik göstermesi aday lehine bir durum olarak görülmektedir. Seçmenin partisine bağlı olduğu durumlarda adayın siyasi geçmişinin mensup olduğu parti çatısı altında olması siyasi parti ile adayın seçmen üzerindeki etkisini bütünleyerek daha güçlü bir duruma getirmektedir.
İdeoloji partilerinde adayın geçmişinin kendi parti politikalarına uygun bir siyasi çizgide olmasına dikkat edilirken; bazen ideolojik yakınlığın göz ardı edilerek teknik nitelikleri dikkate alınan adaylar gösterildiği de görülmektedir. Teknik nitelikleri ve yönetimde yeterliliği ile seçmen karşısına çıkan adaylar, partili seçmenlerden oy kaybetme riskine karşı aday olduğu parti ile ideolojik yakınlık içinde olmayan seçmenlerin de kendisine oy vermesini sağlayabilmektedir.
Bu durumda adayın düşünsel şeffaflık adına siyasi geçmişi ile ilgili öncelikleri ön plana çıkarması ve bu konularda net tutumları siyasi söylemi içinde ifadelendirmesini gerektirir (Yaşın, 2012:645). Adayın siyasi geçmişi ile bu gün bulunduğu siyasi çizgi arasında bir fark varsa, bunun seçmenin aklına gelmesi gayet doğaldır. Bu durumda adayın, seçmenin aklına gelen bu soruları görmezden gelmek yerine bu değişimin dayanakları konusundan seçme açıklama yapması seçmenin kendine yönelmesinde etkili olmaktadır.

GRAFİK-7:Adayın Siyasi Geçmişinin Seçmen Eğilimlerine Etkisi

Ankette “Yerel seçimlerde adayın siyasi geçmişi tercihinizi etkiler mi?” sorusuna % 7 “Etkilemez”,  % 21 “Kısmen Etkiler” ve  % 66 “Etkiler” cevabı verilmiştir.

12.8.                   Adayın halkla ilişkileri ve iletişim becerileri
Adayların halkla kurduğu iletişim, etkileyici ses tonuna sahip olma, beden dilini iyi kullanma, metne bağlı kalmadan konuşma becerisi gibi özellikler seçmen tercihini yakından ilgilendirmektedir. Adayın halkla kurduğu iletişimde kullandığı dil ve verdiği mesaj oldukça önemlidir. Kullanılan dil, halkın anlayacağı şekilde olması ve verilen mesajların kısa, basit ve doğrudan hedefe yönelik olması seçmen tarafından tercih edilmede önemli görülmektedir. (Kaya, 2004)
Toplumun desteğini ve güvenini sağlamak gerek partiler gerekse adaylar için büyük önem taşımaktadır. Seçim dönemi seçmeni etkilemeye yönelik kampanyaların geçici etkisine karılık halkla ilişkiler kısa süreli bir faaliyet değil sürekli bir faaliyettir (Budak, 2000: 18). Siyasal halkla ilişkilerin temel amacı, verimli bir iletişim kurup, aday ile seçmenler arasında olumlu ilişkiler kurup olumlu bir izlenim yaratmaktır. Adayların siyasal imaj oluşturmasında önemli bir unsur da beden dilidir. Beden dili, sözlü iletişimin olmaksızın insanlar arasında etkileşimi sağlamakta ve iletişim sürecinin önemli katkılar sunmaktadır. Adayın dış görünüşü, yarattığı izlenim gibi bütün bu faktörlerin bileşkesi aday hakkında seçmen algılayışında önemli bir yer bulmakta ve aday söz konusu çerçeve içinde yorumlanmaktadır (Balcı, 2003: 153).
Halkla ilişkiler, adayın izlemekte olduğu yolun halka benimsetilmesi, çalışmalarının sürekli ve tam olarak halka duyurulması, uygulamalara karşı olumlu bir hava yaratılması, bunun yanı sıra halkın ne düşündüğünün ve seçmen olarak beklentilerinin neler olduğunun hayata geçirilmesi sürecidir (Özsoy, 2004: 51). Bu anlamda halkla ilişkiler propagandadan farklı olarak çift yönlü bir faaliyet olma özelliği taşımaktadır (Budak ve Budak, 2000: 18).

13.  SEÇİM BÖLGESİNİN PROBLEMLERİ VE ADAYIN PROJELERİ
Yerel seçimlerde adayların tercih edilmesinde önemli hususlardan biri de seçim sürecinde ele alınan konular, projeler, sorunlara yönelik üretilen çözüm önerileridir. Adayın seçim kampanyalarında seçim bölgesinin sorunlarına yönelik söylemleri ve tutumları onun seçmenler tarafından tercih edilmesinde önemli bir etken olarak ortaya çıkmaktadır. Özellikle bilinçli seçmenin tercihinde belirleyici olan hususların başında adayın seçim bölgesinin sorunların yönelik projeleri söylemleri daha fazla önem kazanmakta ve adayın seçmen nazarındaki imajının oluşmasında en önemli bölümü oluşturmaktadır.
Adayın seçimde işleyeceği konu ya da konuların çoğu zaman seçmene tercihlerinde belirleyici olmaktadır. Adayın özellikle güncel sorunlara yönelik geliştirdiği yaratıcı çözüm önerileri ve projeleri seçmen açısından ilgi görmekte, bu durum kararsız seçmenin kazanılmasında etkili olmaktadır. Çünkü seçmen çoğu zaman kazanan adayın kim olduğuyla değil, sorunlarının çözülüp çözülmeyeceği ile ilgilenmektedir. Bu nedenle çözüm önerileri ve projelerin seçim kampanyasında ön plana çıkarılmasında ve belirli aralıklarla hatırlatılması seçmenin tercihini etkiler. Seçmenin plan ve projeleri inceleme ve ona göre karar verme olanağı sunulması seçmenin dikkate alındığı algısını yaratacağı için adaya sempatisi artar. Bu nedenle, adayın plan ve projeleri önemli bir referans kaynağı olarak görülmelidir. Seçim dönemlerinde seçmenler için önem arz eden siyasal, ekonomik ve sosyal sorunlara ilişkin çözümler içeren projeler oyların yönünü belirlemede etkili olmaktadır (Kalender, 2005: 77).

GRAFİK-8:Adayın Projelerinin ve Vaatlerinin Seçmen Eğilimlerine Etkisi
 Ankette “Yerel seçimlerde adayın projeleri ve vaatleri tercihinizi etkiler mi?” sorusuna % 5 “Etkilemez”,  % 29 “Kısmen Etkiler” ve  % 63 “Etkiler” cevabı verilmiştir.

14.  ADAYIN MENSUP OLDUĞU SİYASİ PARTİ
Yerel seçimlerde adayın, siyasi partiden daha önemli olduğunu ortaya koyan birçok araştırma bulunmakla beraber bu durum siyasi partilerin hiçbir öneme ve etkiye sahip olmadıkları anlamına gelmez. Yerel seçimlerde seçmenin adaya yönelimine parti lideri, parti tipi, parti programı, gerçekleştirilen icraatlar, partinin vaat ve söylemleri, politikaları, imajı, ideolojisi, teşkilat yapısı, seçmenle ilişkileri gibi faktörler de etki etmektedir(Devran, 2003: 197).
Ülkemizde yerel seçimlerde partilere olan sadakat azalmakla beraber hala önemini korumaktadır. Partilerle seçmenler arasında güçlü bağların eksikliği, toplumun oy verme kararlarının kısa dönemli faktörlerin etkisine açık olduğu daha değişken seçmen davranışına yol açtığı göstermektedir. (Bölükbaşı, 2005: 203).

GRAFİK-9:Adayın Mensup Olduğu Siyasi Partinin Seçmen Eğilimlerine Etkisi

Ankette “Yerel seçimlerde adayın mensup olduğu siyasi parti tercihinizi etkiler mi?” sorusuna % 9 “Etkilemez”,  % 51 “Kısmen Etkiler” ve  % 37 “Etkiler” cevabı verilmiştir.
GRAFİK-10:Siyasal Parti Lider ve Adayın Seçmen Eğilimlerine Etkisi
Ankette “Yerel seçimlerde oy kullanırken sizin için en önemli olan hangisidir?” sorusuna % 5 “Parti Lideri”,  % 20 “Parti İdeolojisi” ve  % 23 “Aday”, % 38 “Hem aday hem parti” ve % 9 “Diğerleri” cevabı verilmiştir.

15.  SEÇİM BÖLGESİNDEKİ FEODAL İLİŞKİLER
Siyasal katılım çağdaş toplumun önemli göstergelerindedir. Siyasal katılımın ilk basamağı seçimlerde kullanılan oy yani seçime katılımdır. Kentli bireylerin daha bilinçli oldukları, dolayısıyla da seçime katılımlarının daha yüksek olması gerektiği öngörülür. Oysa bu öngörü Türkiye için beklenenin aksine bir sonuç ortaya çıkarmıştır. Türkiye’de kırsal alanlarda siyasal katılımın kentsel alanlardan daha yüksek olduğu bulgusuna erişilmiştir. Bu bulgu, modernleşme kuramı sonuçlardan farklılık göstermiştir.  Türkiye’de kırsal alanda kentsel yerlere göre daha yüksek katılım oranlarının saptanmasının en önemli nedeni olarak kırsal alanda güçlü aşiret ve feodal ilişkilerin varlığı gösterilmiştir (Özbudun, 1976: 123, 161-62).
Zaman zaman basında, bölgesel etkinliğinden bahsedilen bazı şahısların binlerce kişiyle beraber bir siyasi partiye katıldıklarına ilişkin haberler yer almaktadır. Bu şahıslar, daha çok, feodal ilişkilerin geçerli olduğu bölgelerde görülür. Özellikle bazı bölgelerde,  seçmenin tercihini adayın özellikleri değil, gurubun mensup olduğu informal örgütün liderinin talimatı belirler. Seçmenin eğitim oranının düşük olduğu bu bölgelerde adaylar, halkı ikna etmeye dönük projeler, kampanyalar ve propaganda faaliyetleri yapma ihtiyacı hissetmez, kitle üzerinde etkili olan doğal liderleri ikna etmeyi tercih ederler.

16.  SEÇMENİN ÖĞRENİM DURUMU
Eleştirel düşünebilen, sorgulayan, sorunların çözümüne etkisi olabilecek tercihlere yönelen seçmen eğitimli seçmendir. Seçmenin sahip olduğu bu özellikler oy vereceği adayın kim olacağı ve adayın niteliklerini sorgulamayı da kaçınılmaz kılar. Seçmenin eğitimli olması o seçim bölgesindeki adayların da vasıflı olması zorunluluğunu doğurur. Çünkü seçmenin karşısına çıkan adayın seçim bölgesinin sorunları, bu sorunlara yönelik ne tür çözüm önerilerinin olduğu konusunda seçmeni ikna etmesi gerekir.
Seçmenin eğitim düzeyinin düşük olması ise beraberinde kolay yönlendirilebilen, aldatılabilen, ikna edilebilen sorunlu seçmen profilini doğurur. Eğitimsiz seçmenin adayların niteliklerini sorgulaması beklenemez. Bu seçmen tipinin araştırmadan veya başkalarının yönlendirmesi ile destek vereceği adayın seçim bölgesine neler kaybettireceğine bir öngörüsü de olamaz. Bir seçim bölgesinde yerel yönetim birimlerine seçilen kişinin niteliği, o bölgedeki seçmenin nitelikleri ile paralellik arz eder.

17.  SEÇMENİN EKONOMİK DURUMU
Seçmen davranışına etki eden faktörlerden biri de ekonomik politikalardır. Seçmen davranışlarının yöneliminde iktisadi faktörlerin yanı sıra sosyal, kültürel, ideolojik ve psikolojik faktörlerin de son derece önemli olduğu düşünülmektedir. Ancak, iktisadi sorunların iyiden iyiye ağırlaştığı bölgelerde iktisadi faktörlerin diğer değişkenlerden daha belirleyici bir konuma geçtiği söylenebilir. Türkiye’de seçmen davranışı üzerine yapılan birçok çalışma bu iddiayı doğrular niteliktedir (Çinko, 2006: 112). Seçmen davranışını etkileyen ekonomik değişkenlerin içinde, işsizlik ve kamu imkânlarının adil bölüşümü gibi ekonomik faktörlerin etkili olduğu söylenebilir (Özsoy, 2009: 52).
Türkiye’de seçmen davranışlarının, ekonomi politik ile ilgisini inceleyen Birol Akgün, ekonomik faktörlerin seçmen davranışları üzerinde önemli ölçüde belirleyici olduğunu belirtmektedir. İşsizlik, fakirlik gibi ekonomik sorunları olan vatandaşları bu sıkıntılarının, nasıl aşılacağı, refahın nasıl sağlanacağı gibi konularının öncelik kazanması doğaldır. Bu durum milletvekili seçiminde olduğu gibi yerel seçimlerde de etkili olmaktadır. Çünkü yerel yönetimlerin de sosyal fonksiyonları var ve istihdam sağlayabilecek geniş alanlara sahipler. Dolayısıyla seçime hazırlanan adayların programlarını, kampanyalarını ve sloganlarını bu gerçeği gözeterek hazırlamaları, seçmen tercihini belirlemeye yönelik önemli adımlardan sayılır.
Ekonomik bağımsızlığını kazanmış ve maddi problemleri olmayan seçmen kitlesi, daha bağımsız karar verebilirken maddi durumu iyi olmayan seçmen, temel ihtiyaçlarını giderme taahhüdünde bulunan adayların vaatlerini bile yeterli görebilmektedir.

18.  YEREL MUHALEFETİN TUTUMU
Yöneten-yönetilen ilişkisi gerçekte yönetilenlerin bu sürece etkin bir biçimde katılımlarını içermektedir. Muhalefet, yönetenlerin başarısızlıklarına, yönetilenler tarafından gösterilen tepki olarak tanımlanabilir. Ortaya konulan söz konusu eleştirel tepki, toplumsal bir eleştiri ve muhalefet olarak değerlendirilir. Muhalefet bazen münferit seçmen tepkileri şeklinde görülebileceği gibi bazen de siyasi partiler veya diğer sivil toplum kuruluşları aracılığı ile de yapılır.
Bilişim teknolojileri ile kitle iletişim araçlarının seçmen tercihlerini değiştirecek boyutta etkili olduğu günümüzde adayların eylem ve söylemleri ile rakiplerin muhalefeti, seçim sonuçlarına tesir edecek seçmen davranışlarına neden olabilmektedir.
Adaylar, seçim bölgesini ve seçmenin özelliklerini dikkate alarak ideolojik muhalefet, proje eksenli muhalefet, yapıcı muhalefet ve yıpratmaya yönelik muhalefet türlerinden birini veya birkaçını benimseyebilirler.  Seçmen profilinin eğitimli olduğu yerlerde, proje eksenli muhalefet ve yapıcı muhalefet seçmen tercihleri üzerinde daha etki olurken eğitim düzeyi düşük seçmen kitlesinin tercihlerinin ideolojik muhalefet ve yapıcı muhalefetle değiştiği görülmektedir.

19.  KAMUOYU ARAŞTIRMALARI
Seçim öncesinde yapılan kamuoyu araştırmalarının seçmen tercihleri üzerinde güçlü bir etkiye sahip olduğu kabul edilir (Atar, 2006: 219). Kamuoyu araştırmalarının seçmen üzerindeki etkisi bilindiği için bu araştırmalar bir taraftan seçmen eğilimlerini öğrenmek amacı ile yapılırken diğer taraftan seçmeni yönlendirme amacı gütmektedir. (Doğan ve Göker, 2010: 165).  Kamuoyu yoklamalarının seçimde değişik adayları ve partileri destekleyen baskı grupları, seçkinler ve medya üzerinde de benzer etkiler icra ettiğin, bilinmektedir(Bektaş, 2000: 239).
Kamuoyu araştırmalarının seçmen davranışı üzerinde iki türlü etkisinden bahsedilebilir.  Bunların ilki kendisini çoğunluğun tercih ettiği partiye karşı yakın duyan seçmenin tercihine etkisidir. Bu duygular içinde olan seçmen araştırma sonuçlarından etkilenebilir. Kamuoyu araştırmalarının seçmen tercihine yönelik bir başka etkisi de seçmenin, sempatizanı olduğu grubun oylarını bölmemek için grubun önde giden adayın kim olduğunu öğrenmek amacıyla kamuoyu araştırmalarını takip etmesi şeklinde görülür (Kaban, 1995: 70).  
Kamuoyu araştırmalarından en çok etkilenen kesim kararsız seçmen kesimidir. Karasız seçmen tarafından dile getirilmeyen fikirler ve uzayıp giden suskunluk, bir süre sonra fikir değiştirme ve güçlüden yana tavır alma şekline dönüşür. Kimi seçmen kaybedecekler arasında olmaktansa, son anda da olsa kazanacakların yanına geçmeyi seçebilir (Şahin, 1999).

GRAFİK-11:Kamuoyu Araştırmalarının Seçmen Eğilimlerine Etkisi
Ankette “Yerel seçimlerde kamuoyu araştırmaları tercihinizi etkiler mi?” sorusuna % 16 “Etkilemez”,  % 50 “Kısmen Etkiler” ve  % 30 “Etkiler” cevabı verilmiştir.


20.  BASKI GURUPLARI
20.1.                   Rant Gurupları
Siyasal hayatın her aşamasında varlığından kabul edile  çıkar gruplarının baskısı  seçim sürecinde seçmenlerin tercihlerini etkileyen faktörlerden kabul edilir.  Çıkar grupları, ortak maddi ve/veya manevi çıkarlar etrafında bütünleşmiş ve bu çıkarlar çerçevesinde örgütlenmiş, ortak çıkarları doğrultusunda siyasi yönetimden talepte bulunan toplumsal gruplardır (Canaktan, 2007: 203).
Rant gurupları, adayları ve seçim sürecini etkilemek için çeşitli yöntemler kullanabilirler. Güçlerini belirli bir aday ya da partinin lehine veya aleyhine kullanabilir; belli bir adayın lehine veya aleyhine harekete geçebilirler. Bazen de kendilerine yakın olmanın ötesinde bizzat kendilerinden olan birinin seçilmesini sağlayabilirler (Turan, 1976: 142).

20.2.                   Kanaat Önderleri
Kanaat önderi kavramı, psikolojik bir kavram olup, fertlerin ve toplumların anlama ve kavrama farklılıklarından ötürü, bir gruba veya topluluğa sosyal mesajları veya sosyal olayları, onların anlayacağı ve kavrayacağı dilde anlatan liderdir. Kanaat önderi, kendi grubu gibi yaşar. Dolayısıyla grup üzerinde hayli etkindir. Onun yaptıkları grup tarafından çok çabuk benimsenir. Kanaat önderlerinin tutumu seçmen davranışının şekillenmesinde belirleyicidir. Kitlelerde siyasi kanaatleri oluşturabilme açısından çoğunlukla başvurulan yollardan biri kanaat önderleridir. Çevresindeki siyasi tutumu etkilemede çok etkin bir role sahip olan bu liderler, kendisine iletilen mesajları benimseyerek ikna olması, çevresindeki insanların da bir bakıma iletilen siyasi kanaatleri benimsemeleri anlamına gelmektedir (Erkan ve Bağlı, 187: 2005). Seçmenin hemen her konuda başvurdukları ve güven duydukları şahsiyetlerin siyasi konularda aldıkları kararlara da güvendikleri ve bu kararları onayladıkları görülmektedir.
Kanat önderlerinin seçmen tercihleri üzerindeki etkisi, feodal etkiden farklıdır. Feodal etkide seçmene bir dayatma veya yanlış yönlendirme söz konusu olabilir iken kanat önderlerinin seçmen tercihinin belirlenmesine etkisinin daha demokratik bir etki olduğu söylenebilir.



20.3.                   Aile baskısı ve toplumsal Baskı (Mahalle Baskısı)
Seçmenin karar verme sürecinde seçmenin sosyodemografik değişkenleri olarak değerlendirilen, ailevi, inanç, yaşadığı fiziki çevre ve ideoloji önemli faktörler olarak kabul edilmektedir. Seçmenler, aynı çatı altında yaşadıkları eşlerini ve ebeveynleri, birlikte çalıştıkları, oynadıkları, inandıkları kişileri takip etme veya izleme eğilimindedirler. Bu nedenle bir kişinin demografik özellikleri, yapacağı seçimin tahmin edilmesinde sağlam veri kaynağı oluşturmaktadır (Damlapınar ve Balcı, 2005: 59). Seçmenin siyasal tercihinin belirlenmesinde ailenin önemli bir etkisi bulunmaktadır. Aile, çocukların bir siyasal parti veya adaya karşı duygusal bir bağ geliştirmesinin temelinde yatan bir etkendir. Kimi araştırmacılara göre, çocukların siyasal toplumsallaşma sürecinde, siyasal parti kimliğinin aşılanmasında, aile en büyük faktördür. Ailede anne–baba–çocuk arasında siyasal bilgi alışverişinin olması, çocukların küçük yaşta bir siyasal parti seçmelerinin yanında, seçilen partinin anne–babanın desteklediği siyasal parti olma olasılığını da artırmaktadır (Karakoç, 2000: 39).

GRAFİK-12:Aile ve Arkadaşlarının Eğilimlerinin Seçmen Tercihlerine Etkisi

Ankette “Yerel seçimlerde aileniz ve yakın dostlarınızın eğilimleri siyasi tercihinizi etkiler mi?” sorusuna % 12 “Etkilemez”,  % 33 “Kısmen Etkiler” ve  % 51 “Etkiler” cevabı verilmiştir.

21.  SEÇMENE ERİŞİM
Siyasal iletişim, siyasal partilerin ve adayların özellikle seçim dönemlerinde kendi görüş ve seçim programlarını seçmenlere anlatmak için düzenlenen her türlü iletişim stratejilerini içinde barındırmaktadır. Partiler veya adaylar, seçmenlerin karşısına kendi düşüncelerini anlatmak ve seçimin sonucunu lehlerinde tamamlamak için yüz yüze iletişim teknikleri ile hareket edebildikleri gibi kimi zaman da iletişim teknolojilerini kullanarak ulaşabilmektedirler. Seçmenlerin çok farklı özelliklerde olması nedeniyle oluşturulan seçmene erişim ve seçmeni etkileme teknikleri de oldukça çeşitlenmiş durumdadır. Adaylar ve siyasi partiler seçmene erişimi kitle iletişim araçları, bilişim teknolojileri, seçim kampanyaları ve propaganda teknikleri ile gerçekleştirmektedirler.

21.1.                   Kitle İletişim Araçları
“Bilgi çağı” olarak da adlandırılan günümüzde, kitle iletişim araçları kanalıyla siyasal mesajların bireylere ulaştırılması ve bireylerin bunu kullanması önem kazanmıştır. Günümüzde en kolay ve en yaygın haber verme araçları ise, kitle iletişim araçlarıdır. Teknoloji her alanda çok hızlı bir değişime neden olurken, siyasal iletişimin teknolojik gelişmelerle birlikte kitle iletişim araçlarının yaygınlaşması iletişimin kitle iletişim araçları yoluyla görülmemiş bir kitlesellik kazanmasına yol açmıştır. Kitle iletişim araçlarının gelişmesi ve yaygınlaşmasıyla siyasal konuların büyük kitlelere kolaylıkla ulaşma olanağı bulunmuştur.
Bu gün kitle iletişimi, demokratik toplumun ve bu toplum üyelerinin gelişmesinin vazgeçilmez bir parçası olmuştur (Timisi, 2003:41-42). Seçmenler Kitle iletişim araçları, yayınladıkları programlar ve sundukları bilgilerle seçmenin siyasal tercihlerinin şekillenmesi sürecinde önemli bir faktördür. Yapılan araştırmalar, siyasal toplumsallaşma sürecinde kitle iletişim araçlarının çok etkin bir rol oynadığı, siyasal bilginin yerleşmesinde en etkili araç olduğu kabul edilmiş ve bu etkinin tüm yaşam boyunca devam ettiği anlaşılmıştır (Tokgöz, 1978: 83). Seçim sürecinde kitle iletişim araçlarından etkilenme oranı artmaktadır. Seçmen, tercihini belirlerken siyasi konular, seçime ilişkin kampanyalar, adaylar,   partiler ve programlar hakkında bilgi sahibi olma ihtiyacı duymaktadır (Damlapınar, 2000: 90). Yapılan araştırmalar seçmenlerin kitle iletişim araçlarını büyük ölçüde bilgi kaynağı olarak kullandıklarını, kitle iletişim araçları ile farkında olmadan siyasi tercihlerinin değiştirebileceğini göstermektedir. Kitle iletişim araçları seçmene doğrudan bir siyasi tercihi dayatmak şeklinde etkili olduğu söylenemez. Özellikle seçime yakın zamanlarda gündem oluşturma, dolaylı propaganda ve bir siyasal parti veya adayı ön plana çıkarmak suretiyle kamuoyunu yönlendirmede şeklinde gerçekleşmektedir (Bal, 2004: 155).
Kitle iletişim araçlarının tasnifini üç şekilde yapmak mümkündür; Görsel araçlar, İşitsel araçlar ve Görsel-İşitsel araçlar. (Dilber, 2012:3)
En etkin siyasi propaganda aracı olarak kullanılan televizyon, toplumun siyasi kanaatlere ulaşmasında en çok kullanılan iletişim araçları arasında yer alır. Televizyon, siyasal konuda vatandaşın bilgi sahibi olmasında ve politik gündemi kolaylıkla takip ederek siyasal katılımının artmasında belirleyici olmuştur. Vatandaşın %75’i en çok takip ettiği haber kaynağının televizyon olduğunu söylemektedir(Devran, 2004:240). Seçmenin siyasi tutumlarını, ilettikleri mesajlar sayesinde yönlendirebilen televizyon, iletilmek istenen mesajları yineleyerek kişileri inandırma yolunu seçen adayların en sık kullandıkları iletişim aracıdır (Vural, 1994: 62). Kitle iletişim araçları sadece seçmen eğilimlerini değiştirmekte kullanılmamakta bazen de var olan eğilimleri güçlendirecek yönde etkiler yapmaktadır (Kışlalı, 1994: 105).
Yazılı kitle iletişim araçlarının başında ise gazete, dergi, kitap ve ilân tahtaları (Bilbord) gelmektedir. Bu araçların ortak özelliği haber ve bilgileri yazılı olarak sunmalarıdır. Yazılı kitle iletişim araçları da haber ve olayların verilmesinde kanaat ve düşüncelerin geniş halk kitlelerine ulaştırılmasında, halkın dikkatini belli konulara yönlendirmede son derece önemli rol oynamaktadır(Bektaş, 2002:99). Gazetelerin haber ve yorumlarına değer veren seçmen bu araçlarda yer alan haber ve yorumların etkisinde kalarak tercihlerini değiştirebilmektedir (Gürbüz ve İnal, 2004:90). Gazeteler, haber verme işlevlerinin yanı sıra bazı fikirlerin savunuculuğunu yaparak seçmenin siyasal fikirlerini değiştirme işlevine de sahiptir(Tekin, 1998:45).
Dergiler, gazete okuyucusuna göre daha az kitleye ulaşmakla birlikte aktüaliteyi ayıklama, diğer kitle iletişim araçlarının yüzeysel olarak geçtiği haberler arasından kendi hedef kitlesini ilgilendirenleri seçerek ayrıntılarıyla sunma avantajına sahip bulunmaktadır (Kalender, 2003:106). Bu yönüyle dergilerin genel bir seçmen kitlesine hitap etme olanağı bulunmamakla beraber belirlenmiş özel bir seçmen kitlesine hitap eden dergilerle seçmenin etkilenmesi yöntemine başvurulduğu görülmektedir.
Siyasal aktörlerin kendilerini seçmene daha iyi tanıtarak onları etkileme araçlarından biri de broşürlerdir. Seçimlerde yaygın olarak kullanılan broşürler hem adayın kişisel özelliklerini vurgularken hem de parti görüşlerine yer vermekte kullanılan fotoğraflar ve kısa ve çarpıcı sloganlarla bireyler üzerinde etkili olmaktadır. İlan ve broşürlere önem veren seçmenler broşürlerde aday ve partilerin çalışmalarının kısa, öz ve çarpıcı olması bu kitle iletişim aracı olan broşürlerin etki gücünü arttırmaktadır ( Kalender, 2005:221).
Yazılı iletişim araçlarından kitap, önemli bir propaganda kaynağı olmasına karşın okuyucuları sınırlıdır. Bununla beraber, özgün düşünceleri derinlemesine işlemeleri nedeniyle, kitaplar önemli propaganda kaynaklarıdır(Bektaş, 2002:102).
Billboard ( Reklâm Panoları) tanıtım ya da reklâm amacı taşıyan; yazılı ve resimli bir grafik sanatı öğesidir. Bu araçlarla, siyasal partinin/adayın kendisinin ve düşüncelerinin tanıtımı, görsel öğeler de kullanılarak seçmen etkilenmeye çalışılmaktadır. Sade ve kolay anlaşılır olması yönüyle billboardların seçmen üzerindeki etkisi oldukça fazladır(Gürbüz ve İnal, 2004:92).
İşitsel araçlar, bireylerin sadece dinleme yoluyla mesajlarını alabildiği araçlardır. İşitsel kitle iletişim araçları içinde en yaygın olanı radyodur. Teknolojik gelişmeler neticesinde radyonun boyutlarının küçülmesi, onun mekân sınırlaması söz konusu olmaksızın her yerde ve zamanda dinlenebilir olmasını sağlamaktadır. Radyo, haber verme işlevini yerine getirir. Kitle iletişim araçları içerisinde haberi en hızlı ileten araç olarak nitelendirilmektedir(İspirli, 2000:144).Radyo ucuz olduğu kadar hızlı ve yaygın bir kitle iletişim aracıdır. Siyasal alanda kullanımı nedeniyle ilgiyi sürekli üzerinde tutmuştur(Ertekin, 1995:109). Yerel seçimlerde seçmen tercihi üzerinde önemli etki yapan etkenlerden biri de yerel yayın yapan radyo kanallarıdır. Yerel sorunlarla ilgili gündem oluşturan bu radyo kanalları aracılığı ile seçmen adayı tanımakta ve seçim bölgesine ilişkin düşüncelerini öğreneceği adaylar arasında bir tercihte bulunmaktadır.
İnternet, geleneksel kitle iletişim araçlarından birçok yönüyle ayrılmaktadır. Yerel, ulusal ve uluslar arası erişim olanakları sağlayan internet zaman ve mekânla sınırlı olmayan küresel bir iletişim biçimi olmaktadır(Timisi, 2003:124). İnternet, kullanıcısının temel bazı becerilere sahip olması gerekmektedir. Kullanımı gittikçe yaygınlaşan internet, siyasal parti ve adayların da sıkça başvurdukları bir kitle iletişim yöntemi olarak kabul edilmektedir.

GRAFİK-13:Yerel Seçimlerde Medyanın Etkisi

Ankette “Maedya, siyasi tercihinizi ne derece etkiler?” sorusuna % 22 “Hiç etkili değil”,  % 42 “Az etkilidir” ve  % 25 “Etkilidir” ve % 8 “Çok etkilidir” cevabı verilmiştir.

21.2.                   Bilişi Teknolojilerinin Etkin Kullanımı
Bilişim teknolojisi, bilginin toplanmasında, işlenmesinde, depolanmasında, ağlar aracılığıyla bir yerden bir yere iletilip kullanıcıların hizmetine sunulmasında kullanılan iletişim ve bilgisayarlar dâhil bütün teknolojileri kapsayan teknolojilerdir. (http://www.teknolojide.com/ Erişim:28.11.2012). Bilişim teknolojisi iletişim ve bilgisayar sistemleriyle bağlanabilen bilgi hizmetlerinin tamamı için kullanılan bir kavramdır. Ancak seçmen davranışlarına etkisi yönüyle en etkin olanı internetle kabul edilmektedir. İnternetin sunduğu hizmetlerden coğrafi uzaklıklara bakılmaksızın mesaj gönderme, alma, okuma ve yanıtlama gibi çeşitli tanıtma ve propaganda faaliyetine imkân verilmektedir. Bilişim teknolojisi aracılığı ile seçmeni etkilemeye yönelik sosyal paylaşım siteleri, video paylaşım siteleri, web siteler, e-mail, sms, ve haber sitelerinin yaygın kullanılmaya başlandığı görülmektedir.
Teknolojik gelişmelerle birlikte siyasal iletişimde geleneksel medya vazgeçilmezliğini korurken, internet ve internet ortamındaki sosyal paylaşım siteleri gibi uygulamalar siyasal iletişime farklı bir boyut kazandırmaktadır. İnternet geniş kitlelere ulaşma, genç hedef kitle ile daha kısa ve etkili iletişim kurma gibi imkânlar sağlamaktadır. Son yıllarda gelişen ve hızla yayılan İnternet aracılığı ile yayınlanan siyasal reklâmla bireyleri hem bilgilendirme hem de etkileme amacını taşımaktadır. Özellikle web sitelerinin etkileşim özelliğinin etkin kullanılması seçmenlerle çift yönlü iletişim içinde önemli bir fırsat sunmaktadır(Uztuğ, 2004:348).  
Seçim çalışmalarında internetin en büyük avantajı çok geniş bir kitleye mesajların ucuz bir şekilde ulaşmasına izin vermesi gelmektedir. Özellikle seçim dönemlerinde oluşturulan siyasal kampanyalar çok daha geniş çapta bir iletişim alanını ve sürecini kapsadığından, dağınık haldeki seçmen guruplarına hitap ettiğinden iletişim teknolojilerinin aktif olarak kullanımı parti ve adaylar için daha cazip hale gelmektedir. Seçimlerde adayların kampanyalarda karşılaştığı en önemli sorunlardan birisini “zaman” kavramı oluşturmaktadır. Bu bakımdan iletişim teknolojileri yardımıyla az zamanda daha çok seçmene ulaşılabilmektedir.
Yeni iletişim teknolojilerinden bahsedilirken öncelikli olarak internet tabanlı, uydu destekli haberleşme ve iletişim sağlama mecraları ön plana çıkmaktadır. Yeni iletişim teknolojileri arasında internetin yanı sıra GSM, WAP, GPRS, CD, VCD, DVD... sayılabilir (Tokgöz, 2008: 49). Burada geniş seçmen kitlesi tarafından yoğun olarak izlendiği ve kullanıldığı düşünülen iletişim kaynakları olarak sosyal paylaşım siteleri, video paylaşım siteleri, web siteler, e-mail, sms, ve haber sitelerinin seçmen tercihlerine nasıl bir etkisi olduğu üzerinde durulacaktır.

21.2.1.  Sosyal Paylaşım Siteleri
2012 ABD seçimleri ile sosyal medyanın siyaset tarafında ne kadar aktif rol oynadığı bir kez daha görüldü. Seçim kampanyalarında artık sosyal medya için ciddi yatırımlar yapılmaya başlandı. Türkiye’de siyasetçilerin sosyal medya kullanımı da her geçen gün artış sağlamaktadır.  Seçim kampanyalarında geleneksel medya, internet ve sosyal medyanın birlikte kullanımı seçmene ulaşma ve etkileme derecesini arttırmaktadır. (Devran, 2011). Sosyal medya, daha çok genç seçmenler tarafından kullanıldığından Türkiye’de yüksek nüfus oranına sahip bu kesimin siyasal tercihlerini etkileme ve kendini tanıtma açısından olumlu sonuçlar verecek rasyonel bir iletişim aracı olarak kabul edilmektedir. Sosyal medya’nın adaylar açısından bir başka faydası da seçmenin aklına gelen her türlü soru, kuşku ve eleştiriden haberdar olma imkânı vermesidir. Çünkü seçmen, yüz yüze dile getiremediği birçok konuyu sosyal medyada ifade edebilmektedir. Adayın eleştiri gördüğü zayıf yönlerini bilmesi, seçimlerde kendisine büyük bir avantaj sağlamaktadır. Sosyal medyanın adaylar tarafından avantaj kabul edilebilecek bir başka özelliği de sadece direk iletişim kurabileceği kişilere değil, iletişim halinde olduğu kişiler aracılığı ile kümülatif bir takipçi kitlesine ulaşma imkanına sahip olmasıdır. Böylece aday, normal koşullarda ulaşma imkânı bulamayacağı birçok seçmenine, takipçileri aracılığı ile ulaşabilmektedir.

21.2.2.  E-Mail
Adaylar ve siyasal partiler, kendilerini daha iyi tanıtmak için aktif e-posta kullanıcılarına kendilerini tanıtan mesajlar göndererek tanıtımlarını yapabilmektedirler. Seçmenleri etkilemeye yönelik e-postaların sahip olduğu özelliklerden ilki parti ve adayların vaatlerinin veya önceki hizmetlerinin tanıtımını oluştururken ikincisini adaylarının günlük programlarına ilişkin bilgilendirici mailler oluşturur. Seçim çalışmalarında e-posta ile iletişim kurmaya çalışan adayların göz ardı etmemesi gereken hususlardan biri de bunun tek yönlü bir iletişim yöntemi olarak kullanılmaması, şikâyet ve eleştirilerin dikkate alınması ve gönderilen mesajlardan cevap verilmesi gerekenlerin cevaplanmasıdır.

21.2.3.  Haber Siteleri
Ulusal ve yerel yayın yapan web sitelerinin yayın politikaları,  siteyi takip eden kesimi belirlemektedir. Basın ahlak kurallarının internet yayını yapan haber siteleri için de geçerli olduğu düşünülürse, haber sitelerinin de yanlı yayın yapmaması gerekir. Belli bir aday veya siyasal görüşün yanlısı olan bir haber sitesi bunu yayın akışına yansıtırsa, bu web sitesini sadece o aday veya siyasal görüşe yakın seçmeler ziyaret eder. Tarafsız yayın yapan haber sitelerinin daha geniş bir takipçi kitlesinin olduğu sitede yer alan haberlere önyargısız yaklaşıldığı bilinmektedir. Haber sitelerinde haber metinlerinin alt kısımlarında yer alan “yorum” bölümleri okuyucular için dikkat çekmektedir. Birçok haber sitesinde üye kayıtlı yorum yazılmaktadır, böylelikle yorumların daha kaliteli olması sağlanmaktadır. Haber sitelerinin seçmen tercihine etkisini dikkate alan bazı adaylar siyasal iletişime dayalı seçim kampanyasının bir uzantısını da bu haber sitelerinde yer alan ve kendileri ile ilgili haberlere yönelik yorum yazma çalışması oluşturmaktadır. Bu çalışma ile ilgili olarak görevlendirilen gönüllü taraftarlar veya bu iş için istihdam edilen kampanya görevlileri bu haber sitelerini takip ederek ilgili haberlere yorumlar yazarak partinin pozitif bir görüntü sağlaması için çalışmışlardır.

21.2.4.  Video paylaşım siteleri
Seçmen tercihlerinde etkili olabilmenin koşullarından bir tanesi de seçmen profilini iyi bilmek ve seçim faaliyetlerini o yönde yoğunlaştırmaktan geçer. Adayın, hedef kitlesini iyi tanıması, onların güçlü ve zayıf yönlerini iyi bilmesi yapacağı tanıtım faaliyetlerinde oldukça önemli bir etkendir. Özellikle öğrenim durumu ve okuma oranı düşük toplumlarda görsel materyaller seçmen üzerinde daha büyü etkiler yaratır. Videolar da en etkili görsel materyallerdendir. Seçmenin beklentileri ve etkileneceği tahmin edilen konulara yönelik video paylaşımları ile adayların tanıtımının yanı sıra seçim bölgesine yönelik projelerin tanıtımı yapılabilmektedir.

21.2.5.  SMS
Yerel yönetim birimlerine seçilmek üzere aday olan seçmenlerin hedef kitlesi, seçim bölgesinin büyüklüğüne bağlı olarak değişmektedir. Özellikle büyük yerleşim birimlerinde hem seçim çalışmalarında görev alan taraftarlarla, hem de seçmenlerle iletişim kurmanın önemli yollarından biri de cep telefonlarına gönderilen mesajlardır. SMS ile iletişimin internet aracılığı ile sağlanan iletişimden farklı olarak herkeste bulunan cep telefonu ile sağlanması onu en güçlü haber verme kaynağı yapmaktadır. Haber verme kaynağı denmesinin nedeni SMS’de tek yönlü iletinin söz konusu olmasıdır. Seçmenleri etkilemeye yönelik etkin bir seçim kampanyasında SMS göndermenin de e-posta göndermede olduğu gibi parti ve adayların vaatleri veya adaylarının günlük programlarına ilişkin bilgilendirici içerikten oluşur. Günümüzde bütün siyasal partilerin elektronik ortamda teşkilat bilgi sistemi bulunduğu bilinmektedir. Bu gün çoğu kurum ve şahıs tarafından kullanılan toplu SMS programları ile partiler veya adaylar, üyelerin yerleşim yerlerine göre il, ilçe, mahalle, köy ve belde olarak, yaş gurubu, cinsiyet ve teşkilattaki görevlerine göre ayrı ayrı gruplandırılarak istenilen guruba istenilen mesajın hızlı bir şekilde iletilmeleri mümkündür.

21.2.6.  Web Sitesi
Bilişim teknolojilerinde yaşanan hızlı gelişmeler, resmi ve özel tüm kurumların web sitesine sahip olmalarını zorunlu kılmaktadır. Artık siyasal partilerin genel web siteleri yeterli görülmeyip il, ilçe ve belde teşkilatlarının da web sitelerinin kurulması ve güncel tutulması istenmektedir. Son milletvekili seçiminde bazı siyasal partiler, adaylarının da kişisel web sitelerini kurmalarını, seçim çalışmaları ve tanıtım faaliyetlerinde bu yöntemin de etkin kullanımını zorunlu kılmıştır.
Siyasi parti veya adayların web sitelerinin beş temel fonksiyonu üzerinde durulmaktadır. Bunlar, bilgi sağlama, kampanya aracı olarak kullanma, kaynak oluşturma, parti içi ve dışı gruplarla bilgi ağı oluşturma ve siyasal katılmayı arttırmadır(Kalender, 2003:31).
İnternetin imkânlarını etkin biçimde kullanan siyasi partiler ve adaylar, web sitelerini oluşturarak seçmenleriyle doğrudan iletişime geçme şansını elde etmektedirler. Bir siyasi ürün olarak belediye başkan adayları da gerçekleştirdikleri veya gerçekleştirmeyi düşündükleri faaliyetleri, amaç ve hedeflerini seçmenlere web siteleri ile aktarabilmektedirler. Siyasal kampanyaların başarısı her şeyden önce seçmenle kurulan etkili iletişime bağlıdır. Seçmenlerle yakın ilişki kurabilmek, onları tanımak, aday ya da partiyi tanıtmak, seçim sürecinin başarılı geçmesinde ve partinin ya da adayın farklılık yaratabilmesinde önemli bir unsur olarak görülmektedir. (Demirtaş, 2012).

21.3.                   Seçim kampanyaları ve propaganda
Seçim kampanyaları herhangi bir aday ve parti ile ilgili değişik bilgiyi seçmenlere ileterek onların karar verme süreçlerini etkilemekte, parti veya adaylara oy verme yönündeki motivasyonu güçlendirmektedir (Kalender, 2005: 85). Seçmeni etkilemeye ve oy verme davranışını istediği şekilde yönlendirmeye yönelik önemli araçlardan biri de propagandadır. Yapılan araştırmalar propagandanın seçmen üzerinde etkili olduğunu açıkça göstermiştir. Etkin propaganda yönlendirebilir, seçmen bunu gizlese de, tercih değişimine etki eder (Özsoy, 2009:71).



Sonuç
Son dönem bilgi üretimi ve bilişim teknolojilerinde yaşanan değişiklikler, toplumun sosyal ve siyasal tercihlerine de yansımaktadır. Seçmen, siyasal tercihlerinde geleneksel davranışlarını kısmen devam ettirse bunların büyük ölçüde değiştiği söylenebilir.
            Yerel seçimlerde seçmenin tercihi genel seçimlerden farklı olarak adayın Özgeçmişi, yaşı, öğrenim durumu, cinsiyeti, maddi durumu, etnik mensubiyeti, siyasi geçmişi ve hakla ilişkilerine göre şekillenmektedir.
Seçmen eğilimlerini sadece adayın özellikleri değil, seçim bölgesinin feodal ilişkiler, seçmenin öğrenim durumu, ekonomik durumu, yerel muhalefetin tutumu, kamuoyu araştırmaları, baskı gurupları da etkilemektedir.
Kitle iletişim araçları ve bilişim teknolojilerinin seçim çalışmalarında kullanılması da seçim sonucuna etki edecek düzeyde seçmen davranışını yönlendirmektedir.







EKLER:



TABLO-1: Türkiye’de yaş grubuna göre nüfus


YAŞ GRUBU
TOPLAM
15-19
6.317.583
20-24
6.224.591
25-29
6.306.233
30-34
6.495.634
35-39
5.632.742
40-44
4.770.774
45-49
4.786.084
50-54
3.792.436
55-59
3.454.415
60-64
2.566.487
65-69
1.868.175
70-74
1.451.368
75-79
1.118.310
80-84
688.840
85-89
284.594
90+
79.428
Toplam
74.724.269


Kaynak:Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)







TABLO-2: Türkiye’de cinsiyet grubuna göre nüfus

YAŞ GRUBU
ERKEK
KADIN
15-19
3.240.196
3.077.387
20-24
3.173.618
3.050.973
25-29
3.210.343
3.095.890
30-34
3.285.387
3.210.247
35-39
2.837.182
2.795.560
40-44
2.430.841
2.339.933
45-49
2.405.435
2.380.649
50-54
1.909.912
1.882.524
55-59
1.716.102
1.738.313
60-64
1.231.274
1.335.213
65-69
876.489
991.686
70-74
649.739
801.629
75-79
497.023
621.287
80-84
260.355
428.485
85-89
94.160
190.434
90+
20.159
59.269
Toplam
37.532.954
37.191.315


Kaynak:Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)











KAYNAKÇA

AKGÜN, B. (2007), Türkiye’de Seçmen Davranışı, Partiler ve Siyasal Sistem, Ankara: Nobel Yayınları.
ARSLAN, A. (2007), “Yerel Seçim Sonuçları Temelinde Türkiye’nin Siyasi Yapısı”, Uluslararası İnsan Bilimleri Derg
ATAR, Y. (2006), “Seçim Hukukunun Güncel Sorunları”, Anayasa Yargısı Dergisi, 23:211237
BEKTAŞ, Arsev (1996). Kamuoyu, İletişim ve Demokrasi, Bağlam Yayıncılık, İstanbul
BUDAK, Gönül ve Gülay Budak, Halkla İlişkiler, İzmir, Barış Yayınları 2010.CANAKTAN, C., H. Ay ve H. Çoban (2007), “Siyasal Karar Alma Sürecinde Çıkar Grupları”, Ed. C. Canaktan ve D. Dileyici, Modern Politik İktisat Kamu Tercihi, Ankara: Seçkin Yayıncılık, 201230.
ÇAHA, Ö., M. Toprak ve İ. Dalmış (2002a), “Siyasal Parti Üyelerinde Siyasal Katılım Düzeyi: Kırıkkale Örneği”, Der. Ö. Çaha, Seçmen Davranışı ve Siyasal Partiler, İstanbul: Gendaş Yayınları, 44115.
ÇİNKO, L. (2006), “Seçmen Davranışları ile Ekonomik Performans Arasındaki İlişkilerin Teorik Temelleri ve Türkiye Üzerine Genel Bir Değerlendirme”, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dergisi, 61(1), 103116.DAM
LAPINAR, Z. ve Ş. Balcı (2005), “Seçmenin Zihnindeki Aday İmajını Belirleyen Etkenler: 28 Mart 2004 Yerel Seçimleri Alan Araştırması”, Selçuk İletişim Dergisi, 4(1), 5879.
DAVER, Bülent Siyaset Bilimine Giriş , 5.Baskõ,Siyasal Kitabevi, Ankara, 1993, s.209.
DEVRAN, Yusuf (2004). Siyasal Kampanya Yönetimi, 2. Bask., Odak İletişim, İstanbul
DİLBER, F. (2012) Seçmenlerin Kitle İletişim Araçlarından AldığıSiyasal içerikli Bilgilerden Etkilenme Düzeyi, Gümüşhane Üniversitesi Elektronik Dergisi, Gümüşhane
DOĞAN, A. Göker, G. (2007), Siyasi Arenada Elazığ’ın Seçimi, Elazığ: Aba Yayınları.
DÜNDAR, Alper, Aday İmajının Seçmen Tercihi Üzerine Etkisi: Yılmaz Büyükerşen Örneği, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2011.
ERKAN, R. ve M. Bağlı (2005), “Diyarbakır’da Seçmen Davranışı ve Seçmen Davranışının Oluşmasında Yerel Medyanın Rolü”, Selçuk İletişim, 3(4), 181196.
GÜLLÜPUNAR, Hasan, Seçmen Tercihi Bakımından Aday İmajı: Konya 2009 Yerel Seçimleri, Yayımlanmamış Doktora Tezi, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2010.
GÜRBÜZ, Esen., İNAL, M. Emin (2004). Siyasal Pazarlama: Stratejik Bir Yaklaşım, Nobel Yayınevi, Ankara
Kaban Z. Y. (1995), Türkiye’de Araştırma Şirketleri, Yaptıkları Siyasi Kamuoyu Araştırmaları ve Seçmen Tercihi üzerine Etkileri, (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), İstanbul: Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.
KALENDER, A. (2005), Siyasal İletişim Seçmenler ve İkna Stratejileri, Konya: Çizgi Kitabevi.
KARAKOÇ, İ. (2000), Türkiye’de Siyasal Parti Kimliği, (Yayınlanmamış Doktora Tezi), İzmir: Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.KAYA, F. (2005), “Yerel Gazetelerin Okuyucularının Siyasi Tercihlerine Etkisi”, (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Isparta: Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.
KAYA, Kamil, Yerel Seçimler: Seçmen Davranışını Etkileyen Faktörler, Fakülte Kitabevi, Eskişehir, 2004.
KIŞLALI, A. T. (1994), Siyaset Bilimi, İstanbul: İmge Kitabevi
ÖZSOY, Osman, Başarılı Siyasetçinin El Kitabı, Hayat Yayıncılık ve İletişim Hizmetleri, İstanbul, 2004.
ŞAHİN, H. (1999), “Suskunluk Sarmalı ve Sonuçları, http://www.radikal.com.tr/1999/01/27/yazarlar/halsah.html”, (Erişim: 12.12.2009).
TİMİSİ, Nilüfer (2003).Yeni İletişim Teknolojileri ve Demokrasi, Dost Kitabevi, Ankara.
TOKGÖZ, O. (1978), Siyasal Toplumsallaşmada Kitle Haberleşme Araçlarının Rolü ve Önemi, Ankara: Ankara Üniversitesi S.B.F. Yayını, 33.
TOSUN, Tanju, Siyasette Yeniden Mevzilenmeler, İstanbul, Büke Kitapları, 2003.
TURAN, İ. (1976), Siyasal Sistem ve Siyasal Davranış, İstanbul: Der Yayınları
UZTUĞ, F. (2004), Siyasal iletişim Yönetimi, İstanbul: Mediacat Yayınları.
ÜSKÜL, Z. (1993), “Yeni bir Demokrasi Arayışı:Yerel Demokrasi”, Anayasa Yargısı Dergisi, 10: 333344.

VURAL, S. (1994), Kitle Haberleşmesinde Denetim Stratejileri, Ankara: Bilim Yayınları.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder